Bu Bahar Ülkesi’nin hikayesidir... Bir tarafta, eriyip giden kisla beraber elindekileri kaybetmek istemeyen acimasiz bir adam; bir tarafta, ülkesine bahar çiçekleri serpmek için çirpinan kararli bir yürek; ve tam ortada, Subat Sogugu'na ailesini kurban vermis intikam pesinde bir komiser yardimcisi... Komiser yardimcisi Tarik, 11 yasindayken, bütün ailesi gözlerinin önünde kursuna dizilmis... Sebebi, gazeteci olan babasinin Cemiyet diye bilinen bir menfaat grubunu desifre etmesi... O gece kil payi ölümden dönen Tarik, ailesinin intikamini almak için yemin eder... Bu cinayeti isleyen adami sadece arkadan görmüs olsa da, onu nerede arayacagini çok iyi bilmektedir... Aradan 14 yil geçer... Tarik, Organize Suçlar'da komiser yardimcisi olur ve kimsenin ugrasmaya cesaret edemedigi Cemiyet'le ilgili önemli sonuçlara ulasir. Bu yüzden tehdit edilir, sevdiklerini kaybeder, en yakinindakilerin ihanetine ugrar; ama yine de vazgeçmez... 11 yasinda hayatina giren o adamin ve Cemiyet'in sonunu getirmeden de vazgeçmeyecektir... Aradan geçen 14 yil Tarik'in aradigi adam, yani M.Aziz, Cemiyet'in baskanligina gelmistir... Görevi ise, bazi sermaye, medya, bürokrasi mensuplari ve karanlik güçlerle isbirligi yaparak, kurduklari bu kirli yapinin devamini saglamak ve kendisi gibi olanlarin gizli iktidarini korumak... M.Aziz ve Cemiyet'in karsisindaki en önemli tehdit ise, bu ülke için idealleri olan, yurtseverlik paydasinda bulusan bütün kisi, kurum ve gruplardir. Bir gün düsman olarak ...